4 Mart 2012 Pazar

Hayvan Hakları Yasası -2

© Zülal Kalkandelen / Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi / 4 Mart 2012

19 Şubat’ta bu köşede CHP’nin 5199 Sayılı Hayvan Hakları Yasası’nda değişliklik öngören teklifi hakkında bir yazı yazmıştım. Yazının sonunda da sorularıma yanıt alabilirsem sevineceğimi belirtmiştim. ( http://www.zulalkalkandelen.com/2012/02/hayvan-haklar-yasas.html )

O yazıyı belki görmemişlerdir düşüncesiyle teklifi hazırlayan CHP milletvekilleri Umut Oran’a ve Melda Onur’a gönderdim.

Umut Oran’ın Basın Danışmanı Mansur Çelik’ten “Teklifi hazırlayan danışman arkadaşım avukattır ve en kısa zamanda sizi teklifin neden bu şekilde verildiği konusunda bilgilendirecektir” diyen bir e-posta aldım ama avukattan herhangi bir bilgi gelmedi.

Melda Onur’la önce Twitter üzerinden, sonra e-posta ile yazıştık. Bana aşağıdaki bilgiyi iletti.

***

Bu yasanın içeriğinin hazırlanmasında HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) öncülük etti. Ancak sadece HAYTAP'ın görüşlerinden ibaret bir çalışma olmadı. Umut Oran'ın ekibi, AB müktesebatına uyumlu olması için bir hayli çalıştı. Ardından ben de bazı notları ekledim. Aslında ilk yola çıkışta hedef 5199 sayılı yasadaki suçların kabahatler kanunundan TCK'ya alınması ile sınırlıydı. Ancak işin içine girince teklif bir hayli genişledi. Doğrusu içeriğini genişlettikçe, yasanın kabul görme ihtimalinin de azalmasından endişe ettik.

‘Hayvanları kumar, eğlence, gösteri amacıyla kullanmanın yasaklanacağı’ ifadesine doğal olarak yunuslar, köpek dövüşleri, horoz dövüşleri vb. her türlü kumar, eğlence, gösteri amaçlı sömürülen hayvanlar giriyor. Ancak tek tek sayılması konusunu yasa aşamasında gündeme getirebiliriz. Bana kalsa deve güreşleri de bu kapsama giriyor; ancak deve güreşlerinin yapıldığı yörelerde develerin türünün yaşayabilmesi için bu gerekli gibi bir gerekçe var. Bunu çok iyi denetlemek gerekiyor.

Pet shoplar konusundaki görüşünüze de yüzde yüz katılıyorum. Bununla ilgili de aynı görüşü bildirdim. Fakat çok sayıda olan pet shopların bir anda kapatılması durumunda orada bulunan hayvanların ne olacağı konusu gündeme geldi (HAYTAP'ın da görüşü bu yöndeydi). Bu nedenle öncelikle ev hayvanı ithalat ve ihracatını kısıtlayan madde kondu ve pet shoplarda ev hayvanlarının satışının yasaklanmasının tedrici bir yasal düzenlemeyle olması görüşü benimsendi. Var olanların ise sıkı denetime tabi tutulması öngörülüyor.

Deneylerle ilgili şahsi görüşüm hiçbir surette yapılmaması ancak mümkün olamıyor. Eski 9. madde ve şimdi 8. maddede bu konuyu deney hayvanları lehine bir hayli değiştirdik. Benim bu aşamada tek kabul edebileceğim sadece ölümcül hastalıklar için yapılan araştırmalarda, hayvanların acısız ve mümkün olduğunca sağlıklarına kavuşturulabilecekleri bir format. Ama teknik olarak ne kadar olabilir onu bilemiyorum.

Avcılıkla ilgili de tahmin edersiniz kişisel olarak görüşlerim aynı. Ancak ekolojik döngü ve geleneksel avcılık, yani zevk, spor vb. manasız gerekçelerin olmadığı avcılık benim kabulümdür. Buna şimdilik sadece balıkçılık giriyor galiba. Hayvanlar için ‘yaşam hakkı’ gerçekten iddialı bir kelime. Bunun çok daha geniş açılımlı ve mantıklı bir tanımı da gerekiyor.


***

Türkiye'deki yasa uygulamalarını düşünürsek, maddelerin yoruma açık bırakılması hata olur; mutlaka yasa kapsamına giren yunus parkları, hayvan dövüşleri vb. her türlü sömürü tek tek sayılmalı.

Pet shop'ların kapatılması durumunda oradaki hayvanların ne olacağı bilinemediğinden, hayvanlara zulmeden o ticarethanelerin açık kalması çözüm değil. Barınaklarla ilgili düzenleme yapılarak bir geçiş süreci kurgulanabilir.

Avcılık, yaşam hakkı ve deney konusunda ise, bir vegan olarak Melda Onur’la aynı düşünemiyorum. Diğer başlıklarda da çözüm önerilerimi kendisine yazılı ileteceğim.

Madem utanç verici bir yasa değiştirilmek isteniyor, içimizi acıtan uygulamalar artık son bulsun!

_

Hiç yorum yok: