12 Şubat 2012 Pazar

Amerika'nın Yeni Askeri Doktrini

© Zülal Kalkandelen / Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi / 12 Şubat 2012

Dış politikayla ilgilenenler duymuştur; ABD Savunma Bakanı Leon E. Panetta, geçen hafta bir açıklama yaptı ve Afganistan’daki Amerikan güçlerinin planlanandan bir yıl önce, yani 2013 yılında geri çekileceğini duyurdu.

Bu açıklamanın şimdi yapılmasının elbette bir amacı var: Bu yılın sonunda gerçekleşecek başkanlık seçimi öncesinde Barack Obama’ya artı puan kazandırmak. Afganistan’a giden askerlerin eve dönmesi yönündeki beklenti gerçekleşmeyince, Amerikan halkında giderek büyüyen bir öfke doğdu.

Geçen yıl Irak’tan çekilen Amerika, Afganistan’dan da 10 bin kadar askerini geri çekmişti. Ancak medyaya “Amerika, Afganistan’dan 2013’te çekiliyor” başlığıyla yansıyan olayın perde arkası, pek de anlaşıldığı gibi değil.

Afganistan’da şu anda yaklaşık 90 bin adet Amerikan askeri var. 22 bin kadarı sonbaharda dönecek; kalan 68 bin askerin ne zaman döneceğine ilişkin bir takvim yok. Bilinen tek şey, hepsinin 2014’te çekilmiş olacağı. Panetta’nın söylediğine göre, muharip misyonun sona ermesinin ardından, asker sayısı daraltılsa da, Afganistan’da bir miktar Amerikan askeri “destekleyici ve eğitici güç” adı altında varlık gösterecek.

Panetta’nın söylediklerini Obama’nın ocak ayında savunma stratejileri konusunda yaptığı açıklamayla birlikte değerlendirmek gerekli. Şöyle diyor Obama:

Avustralya’da açıkça belirttiğim gibi, Asya Pasifik’teki varlığımızı güçlendireceğiz, bütçe sınırlamaları bu kritik bölgeyi etkilemeyecek. NATO dahil olmak üzere, kritik ittifaklarımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Özellikle Ortadoğu’da tetikte olacağız. Irak ve Afganistan’daki savaşların ve büyük askeri kuvvetlerle gerçekleşen uzun dönemli ulus inşası sürecinin ilerisine bakıyoruz. Bu dönemde güvenliğimizi daha ufak konvansiyonel kara kuvvetleri ile sağlayacağız. Soğuk Savaş’ın eski sistemlerinden kurtulacağız ve böylece gelecekte ihtiyacımız olan kabiliyetlere, istihbarat, gözetim, keşif, karşı terörizm, kitle iletişim silahlarını önleme ve düşmanlarımızın girmemizi önlemeye çalıştığı bölgelerde operasyon düzenleme gibi yeteneklere yatırım yapacağız. Evet, ordumuz biraz daha daralacak; fakat bütün dünya bilmeli ki, Amerika, çevik, esnek silahlı güçlerle askeri üstünlüğünü koruyarak, her türlü olasılığa ve tehlikeye karşı hazır olacak.”

***

Obama’nın sözleri satır aralarında çok şey anlatıyor. “Düşmanların girmelerine engel olmaya çalıştığı bölgelerde operasyon yapma yeteneği kazanmak” ifadesi dikkat çekici. “Sakın ha Amerika’ya direnmeyin, başınıza Libya’da, Mısır’da olanlar gelir” demenin diplomatik bir yolu. Obama yönetiminin açıkladığı yeni askeri doktrinin temeli bu.

Amerika, askeri bütçede kısıtlamaya giderken, aslında insansız savaş uçaklarını ve özel kuvvetlere bağlı personel sayısını artırarak etkisini sürdürecek. Askeri harcamaları, her zaman kendisini takip eden 10 ülkenin askeri bütçelerinin toplamından daha fazla olacak.

Obama, “Soğuk Savaş döneminin sistemlerinden kurtulacağız” derken, eski büyük ordu yerine, her an her yerde özel operasyonlar yapabilecek özel birliklerden, bir tür kontrgerilladan söz ediyor aslında. Kendilerine doğrudan sorsanız bunu açıklıkla kabul etmeyebilirler ama Özel Operasyonlar Komutanlığı’na bağlı asker sayısı hızla artıyor ve Amerika dünyanın bütün köşelerine sızıyor.

Bu yılki başkanlık seçimlerini izlerken başkan adaylarının savunma politikalarına ayrıca dikkat etmeli. Obama kendisininkini koydu ortaya. Bakalım diğerleri seçilmek için maddi destek aldıkları savaş sanayisini besleyip, Amerikan emperyalizmini korumak adına nasıl bir yol öngörecek?

_

Hiç yorum yok: