27 Kasım 2011 Pazar

Barışı Düşle

© Zülal Kalkandelen / Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi / 27 Kasım 2011

İçinde yaşadığımız kaotik dönemde barışı düşlemeyen var mı? Savaşları sona erdirip insan olma temelinde birleşmeyi, yeryüzünceki doğal güzelllikleri doyasıya yaşamayı düşlemeyen var mı? Kime sorsanız barıştan yana ama dünyanın birçok yerinde her gün kan akıyor. Bir yerde büyük bir yanlış var ama nerede? İnsanoğlunun genlerinde belki de... Bana sorarsanız, başlıca nedenler, hakça paylaşımı engelleyen hırs, her türlü özgürlüğün önüne geçen bağnazlık ve kendini başkalarından üstün görme hastalığı.

***

Yukarıdaki paragrafı İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te bir adada yazdım. Not defterimi ve kalemimi çıkarıp duygularımı kağıda dökmek istediğim anlardan biriydi. İki İzlandalı ile birlikte gece karanlığında tekneye binip denize açılmamızın nedeni, Yoko Ono’nun 9 Ekim 2007’de John Lennon’ın 67. yaşgününde yaptırdığı bir ışık kulesini, “Imagine Peace Tower”ı (Barışı Düşle) görmekti.

Ben deftere o satırları yazarken turu düzenleyen rehber Oddur yanıma gelip şöyle dedi: “Biliyor musunuz, 2007’de açıldığı günden beri buraya turist getiririm; Türkiye’den gelip tekneme binen ilk sizsiniz.” Şaşırdım. Reykjavik’e Türkiye’den giden çok turist olmasa da, giden az sayıdaki kişi neden oraya uğramıyor bilmiyorum.

Reykjavik’ten anıtın olduğu Videy Adası’na ulaşmak birkaç dakika sürüyor. Sadece mücevherden bir kolye gibi parlayan kente karşıdan bakmak için bile değer ama adayı ziyaret etmenin onun ötesinde anlamı var. Gece saatlerinde gidince adadaki heykelleri görmek ya da restoranda yemek yeme olanağı yok tabii. Fakat “Imagine Peace Tower”ın üzerindeki ışıklar, akşam güneş battıktan 2 saat sonra yanıyor.

Beyaz mermerden yapılmış kısa bir silindirin ortasında yer alan 15 projektör düşünün. Her birinden yansıyan ışıklar, bulutlara kadar uzanıyor. Her yıl John Lennon’ın yaşgünü olan 9 Ekim ile öldürüldüğü gün 8 Aralık arasında günbatımından gece yarısına kadar; ayrıca yeni yıl gibi özel günlerde yanıyor ışıklar.

Oddur’un anlattığına göre, 15 projektörü çalıştırmak için 75.000 watt gücünde enerji gerekiyor. Ekonomik krizden önce Reykjavik Belediyesi bunun finasmanını yaparken, krizden sonra artık karşılayamayacağını açıklamış. Sonunda Reykjavik Sanat Galerisi bunu üstlenebileceğini açıklayınca mesele kalmamış ama zaten o galeri de kent yönetiminin bir parçası.

Bu kadar masrafa ne gerek var diye düşünebilirsiniz; ancak bizim için ayrı bir anlamı var bu kulenin. Ordusu olmayan, kendi kendine barış içinde yaşamak isteyen bir ülkeyiz. Yoko Ono’nun bu anlamlı anıtı yapmak için burayı seçmesi önemli. Buradan dünyaya barış mesajı gitsin isteriz. Hem biliyorsunuz, İzlanda’da kışın gündüzler çok kısa. İşe giderken, işten dönerken her yer karanlık. Ne zaman ki gökyüzüne uzanan bu ışıkları görüyoruz, mutlu oluyoruz. Karanlıkta bir umut gibi bizim için. Masrafa değmez mi?” diyor.

Elbette değer” diyorum; başlıyoruz anıtın çevresini dolaşmaya. Beyaz mermerin üzerinde 24 dilde “Imagine Peace” yazıyor. “Barışı Düşle” yazısını görünce, “İşte bu Türkçe!” diyorum. Böylece hangisinin Türkçe olduğunu benden öğreniyor Oddur.

O diller arasında Almanca da olduğu için bazı insanlar, “Nazizm’in doğduğu bir ülkenin dili neden barış anıtında var?” diyerek tepki gösteriyormuş.

Oddur bunu söyleyince, bir soru soruyorum: İnsanlar, neyi savunduklarına bakılmaksızın, vatandaşı oldukları ülkenin geçmiş hükümetlerinin ya da o günkü hükümetin yaptığı yanlışlardan sorumlu tutulup damgalanabilir mi?

Ortak bir cümle kuruyoruz gecenin sonunda: Kim olursa olsun, barışı düşleyen ve bu uğurda çaba gösteren herkese selam olsun!

Hiç yorum yok: