17 Ağustos 2009 Pazartesi

Geçmişle Yüzleşme Sırası Amerika'da...

© Zülal Kalkandelen/ Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi/ 16 Ağustos 2009

Kimi okurlar soruyor; “Neden pazar günleri siyaset dışında yazmıyorsun?” diyorlar...

Doğrudur; pazar günleri yazarlar, genellikle daha renkli konularda yazmayı tercih eder. Fakat haftada bir kere yazınca, böyle bir tercih yapma olanağınız pek olmuyor.

O nedenle, bu hafta da yine ciddi bir konuya değineceğim.

***

6 Ağustos, ilk atom bombasının atılışının 64. yıldönümüydü. Amerika’nın 2. Dünya Savaşı sırasında, 1945 yılında, Japonya’nın Hiroşima kentine attığı bomba, 140 bin kişinin ölümüne neden oldu.

Ama bu yetmedi...

Üç gün sonra Nagazaki’ye atılan atom bombasıyla da yaklaşık 80 bin kişi öldü...

Ve sonunda Japonya teslim olunca savaş sona erdi...

O bombaların ardından çevreye yayılan radyasyon yüzünden, yıllar içinde on binlerce insan hayatını kaybetti, sakat kaldı...

Bu korkunç olaylar, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarına dev puntolarla yazıldı.

Geçenlerde belki bunun kadar korkunç olabilecek bir haber okudum internette. Quinnipac Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Amerikan halkının çoğunluğunun, ABD’nin atom bombası atmasını doğru bulduğunu ortaya koymuş...

Katılımcıların yüzde 61’i bunu “doğru bir iş” olarak görürken, yüzde 22’si yanlış buluyor, yüzde 16’sı da kararsız...

İnsanın kanını donduran bir katliamı “doğru” olarak tanımlamanın ardındaki neden nedir?

Bu sorunun yanıtı önemlidir. Çünkü o nedeni bulup yok etmedikçe, emperyal güçler, her türlü savaş için halk desteğini bulmakta bugün de zorlanmayacaktır...

Irak savaşı da bunun son kanıtı olmuştur...

***

Bugün Beyaz Saray’da başka ülkelere “geçmişinizle yüzleşin” şeklinde tavsiyede bulunan bir Başkan oturuyor. Ankara’yı ziyaretinde de, Meclis’te milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada bu sözleri yinelemişti.

Ama şimdi geçmişle yüzleşme sırası Amerika’da...

Çünkü Obama, kasım ayında Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü zirve toplantısı için Singapur’a gidiyor. Programına göre, bu sırada Japonya’yı da ziyaret edecek.

Obama, oralara kadar gitmişken daha önce yapılmayanı yapmalı ve Hiroşima Barış Anıt Parkı’nı ziyaret etmeli. Çünkü nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya, sadece lafla olmaz; tarihin en dehşet verici nükleer saldırısına uğrayan kentlere gidip, kurbanların anısına çelenk koyması gerekir.

Atom bombasının atıldığı tarihten bu yana, hiçbir ABD başkanı ya da başkan yardımcısı, görevde olduğu süre içinde Hiroşima’yı ziyaret edip kurbanların anısı önünde saygı duruşunda bulunmadı...

Jimmy Carter ve Richard Nixon, Hiroşima’ya gittiklerinde başkan değillerdi. Bu nedenle yaptıkları ziyaret, kişisel bir anlam ifade etmenin ötesine geçmedi.

Bugüne kadar bu anıta çelenk koyan en üst düzey Amerikalı yetkili, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi oldu.

Bakalım Obama, kendi tavsiyesine uyup geçmişle yüzleşecek mi?

Yoksa, “ziyaret kısaydı, vakit olmadı” türünden bahanelere mi sığınacak?

Bu noktada Obama’ya kendisinin söylediği bir sözü hatırlatmakta yarar var:

Bir yandan dost ülkelerle birlikte nükleer silahlarımızı artırdığımız ve Rusların nükleer silahlarını geliştirdiği bir ortamda, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelere nükleer silah edinmemeleri konusunda baskı yapabileceğimizi düşünmek saflık olur.

Tek kutuplu dünyanın emperyal gücü Amerika’nın kendi geçmişiyle barışmadığı bir ortamda, dönüp diğer ülkelere bunu tavsiye etmesi de saflık olur...

1 yorum:

Nevin dedi ki...

Emperyalist guclerin elerinde cok onemli ve guclu bir silah var.... ismi MEDYA!

Sirketlesmis medya onlarin tarafinda oldugu surece, avaraj halkin hic bir sansi yok! :(

Turkiye'dede ayni sorunu goruyorum.... Senin gibi ses cok az maglesef.... ve kac kisi dinliyor....?