16 Mart 2009 Pazartesi

Mücevher ve Boş Buzdolabı...

© Zülal Kalkandelen/ Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi/15 Mart 2009

Bir haftadır New York’tayım ve ekonomik krizin kenti nasıl vurduğuna tanık oluyorum. En son altı ay önce geldiğimde, çok fazla su yüzüne çıkmamış olan bazı değişiklikler, artık günlük yaşamda iyice hissedilir olmuş.

Gıda ürünleri ve zorunlu tüketim malzemeleri satan marketler dışında hangi mağazaya gitseniz, rahatça alışveriş yapıyorsunuz. Eskiden kasalarda görülen o uzun kuyruklar tarihe karışmış. Üstelik hemen her yerde büyük indirimler var... Artık yollarda alışveriş torbaları taşıyan eller, soğuğun da etkisiyle ceplere sokulmuş...

Caddelerde yürürken en çok gördüğüm yazı, kiralık mağazaların camlarına asılan “Retail Space For Rent”... En sık gördüğüm işaret ise, indirimi simgeleyen "%" işareti... Ama belli ki Amerikalılar, hükümetin dağıttığı çeklere karşın alışveriş yapmıyor.

Ekonomiyi canlandırma çabalarının kısa dönemde sonuç vereceğine olan inanç da fazla kuvvetli değil. Obama’nın geçtiğimiz günlerde Kongre’de yaptığı umut verici konuşma olumlu bulunsa da, yaşananlar halkın gözünü korkutmuş. “Ne olur ne olmaz, ben tasarruf edeyim,” diyor herkes...

Kapitalizm, bu tarihsel aşamada öyle yıkıcı boyutlara ulaştı ki, nasıl korkmaz insan?

Mother Jones dergisi, krizde kimin ağlayıp kimin güldüğünü ortaya koymak için güzel bir çalışma yapıp, yaşanan gelişmeleri özetlemiş. Bazi ilginç başlıklar şöyle:

-2006-2007 arasında en varlıklı Amerikalıların oluşturduğu % 5’lik kesimin geliri yüzde 9 artarken, orta sınıfın geliri yüzde 3 arttı.

-Milyonerlerin yüzde 55’i artık eski hayatlarını sürdüremeyeceğinden korkuyor. (Çünkü Forbes’a göre, havyar ve yat fiyatları, 2008’de yüzde 12 artmış...)

-The New York Times’a göre zenginlerin bütçelerinde sınırlama yapmak zorunda kaldıkları harcamalar, estetik operasyonlar, jetler, hizmetçiler, verilen bahşişler ve mücevher olarak sıralanıyor.

-Geçen kasım ayında ücretinde kesinti yapıp yapmayacağı sorulan General Motors CEO’su Rick Wagoner şu yanıtı verdi: “Üniversite masraflarını karşılamak zorunda olduğum bir oğlum var.” Daha sonra da, kamuoyunun tepkisi üzerine, yılda 1 dolar alacağını açıkladı.

-Sigorta şirketi AIG, devletten 85 milyar dolar yardım aldıktan bir hafta sonra sonra, şirketin yöneticileri lüks bir otelde kalıp 443 bin dolar ödedi. 23.400 dolar spa için, 6900 dolar golf için...

-Şu anda 4,5 milyon Amerikalı işsizlik ödeneği alıyor. Bu, son 26 yılda ulaşılan en yüksek rakam.

-Ortalama işsizlik ödeneği haftada 293 dolar.

-Amerikan halkının yüzde 31’i yiyecek ve ilaçta, yüzde 38’i de elektrik ve ısınma harcamalarında kısıtlama yapmak zorunda kaldığını söylüyor.

***

Bütün bu manzara ortaya koyuyor ki, Amerikan kapitalizmi, zengini koruyan, orta sınıfı ve yoksulları görmezden gelen politikalarıyla toplumu bir uçuruma sürükledi. Onunla da kalmayıp, tüm hastalığını dünyaya bulaştırdı...

Bu işin içinden çıkmak için, geçmişteki hataların tekrarlanmaması gerekiyor. Kimileri bunun farkında ama kimileri de eski ayrıcalıklı hayatını yeniden kazanma telaşına düşmüş...

Halkın sesi olması gereken yayın organlarında çıkan bazı yazılar da inanılır gibi değil... Partilerin iptal edilmesinden, artık gündelikçi kadının haftada sadece üç gün gelmeye başlamasından yakınan yazılarla, halkın derdine tercüman olduklarını sanıyorlar...

Amerika, sınıf meselesinin üzerini örtmeye çalıştıkça daha da batacak... Krizde asıl darbeyi yiyen, mücevher alamaz duruma gelen varsıl değil, buzdolabı boş kalan dar gelirlidir! Bu gerçekler yazılmadıkça, orta sınıf güçlendirilmedikçe krizden çıkış yoktur...

1 yorum:

Nevin dedi ki...

Capitalism in America is..... "Socialism" for the rich and "Capitalism" for the poor.... :)

Bende Manhattan'da yasiyorum ve etrafimda tek konusulan konu Ekonomi oldu artik!....