4 Ağustos 2008 Pazartesi

Akla İhanet...

© Zülal Kalkandelen/ Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi/3 Ağustos 2008

Amerika garip bir ülke...

Bir bakıyorsunuz, en ileri teknoloji, en gelişmiş bilimsel araştırmalar oradan çıkıyor. Ama bir de bakıyorsunuz, çağın gerisindeki anlayışlar yine orada hortlamış.

Aslında ülkenin siyasal açıdan ikiye bölünmüşlüğünün bir göstergesi bu... Louisiana’da son günlerde yaşanan bir gelişme de, bunu açıkça ortaya koyuyor.

Olay şu: Louisiana Eyalet Meclisi’ne yeni bir Bilim Eğitim Yasası teklifi verildi. Yapılan gizli oylama sonucunda teklif, 3 ret oyuna karşılık 94 kabul oyuyla yasalaştı.

Yasaya göre, eyalet içinde görev yapan öğretmenlerin derslerde Darwin’in evrim teorisine alternatif olarak bilim dışı teorileri de öğretmelerine izin veriliyor. Bunların başında da ID (Intelligent Design-Akıllı Tasarım) adı verilen ünlü teori geliyor.

Bilindiği gibi, evrim teorisine göre canlılar doğal seçilimin ve mutasyonun ürünüdür. Oysa buna karşı ortaya atılan ID teorisi, hayatın, olağanüstü bir gücün varlığı olmadan açıklanmak için fazla karışık olduğunu ve bu nedenle kökeninde “tasarlayıcı bir akıl” bulunduğunu iddia ediyor.

Bugün Amerika’da, nasıl Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında kıyasıya bir çekişme varsa, bu konuda da taban tabana zıt iki görüşü savunanlar şiddetli bir tartışmanın içinde. Söz konusu yasanın taraflarına bakınca durum daha iyi anlaşılıyor.

Evrim teorisi, küresel ısınma ve hücre klonlama gibi konuların bilimselliğini tartışmaya açan yasanın destekleyicileri arasında, dini liderler, kilise görevlileri, okula gönderilmeyip evde eğitim verilen gençler var... Karşıtları da, Louisiana Devlet Üniversitesi profesörleri, eyaletteki eğitimcilerin oluşturduğu birlik ve devlet ile kilise işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini savunanlar...

Ne garip değil mi? Sanki ülkemizi çağrıştırıyor...

Söz konusu yasa en büyük desteğini ise, Louisiana Valisi Piyush “Bobby” Jindal'dan alıyor. Hink kökenli genç vali Jindal, bir yandan da, Cumhuriyetçi John McCain’in kasım ayındaki başkanlık seçimini kazanması için elinden geleni yapıyor...

***

Amerika’da evrim teorisine karşı yürütülen kampanya, elbette Lousiana ile sınırlı değil; bütün ülkede devam ediyor. Örneğin, Kentucky'deki Yaratılış Müzesi’nde insanlarla dinozorların aynı dönemde yaşadığını gösteren heykeller yer alıyor.

Oysa bilimsel çalışmalara göre, insanoğlunun ilk atası sayılabilecek hominidlerin izi 7 milyon yıl önceye kadar uzanıyor. Dinozorlar ise 65 milyon yıl önce yok oldu! Öyleyse nasıl oluyor da, dinozorlarla insanlar aynı dönemde var oluyor? Biz bu soruyu soruyoruz ama ne çare... Anlaşılan milyonlarca dolar harcanarak yürütülen dini kampanyalar amacına eriyor. Çünkü yapılan araştırmalar, bu ülkede halkın yarıya yakın bir kesiminin bu saçmalıklara inandığını gösteriyor...

***

Kanımca, dincilerin dayattığı görüşlerin ikiyüzlülüğünü sergilemenin en etkili yolu, onlara kendi temel referanslarını hatırlatmak.

Bu yaklaşımı izlersek, Amerika’daki dinci sağa, neden “insan hayatının kutsallığı” gerekçesiyle kürtaja karşı çıkarken diğer yandan savaşı desteklediklerini; neden başka ülkelerin suçsuz sivil halklarının üzerine bombalar yağdırılmasına karşı gelmediklerini sormamız gerek.

Aynı bizdeki dincilere de, neden Kuran’da açıkça yasaklandığı halde faizi savunduklarını, ama dinen zorunluluk bulunmayan türbanı ölüm kalım meselesi haline getirdiklerini sormamız gerektiği gibi...

Bunu yapmazsak akla ihanet etmiş oluruz...

Hiç yorum yok: