12 Ağustos 2012 Pazar

Kötünün İyisi Hangisi?

© Zülal Kalkandelen / Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi / 12 Ağustos 2012

Amerika’da başkanlık seçimi yaklaştıkça birbiri ardına kamuoyu araştırmaları yayınlanıyor. Son baktıklarımdan birisi, Rasmussen Reports tarafından bu ay başında açıklandı. Araştırmaya göre Obama’nın politikalarına onay % 44 iken, Cumhuriyetçilerin adayı Mitt Romney için bu destek % 47 civarında. Pew Research Center ise oy dağılımını % 51 Obama, % 41 Romney şeklinde açıkladı.

40 yaşın altındakiler ve kadınlar, çoğunlukla Obama’nın tarafında, 40 yaş üstü olanlar ve erkekler genellikle Romney destekçisi. Beyazlar arasında Romney % 56 ile önde; siyahlar arasında Obama, 2’ye 1 oranında Romney’e fark atıyor. Bütün bu sonuçlar, aslında 2008’dekilerle benzer düzeyde seyrediyor.

Herkesin bildiği gibi Amerika’da seçimleri en çok etkileyen unsur ekonomik durum. İşsizlik hâlâ % 8.2; bu durumdan en çok zarar gören gruplar, gençler, siyahlar ve Hispanikler. 27 haftadan daha fazla bir süredir işsiz olanların toplam işsizler arasındaki oranı % 41.9. Bu son açıklanan rakamları ve oranları özellikle yazıyorum. Çünkü Obama’nın yeniden başkanlığı kazanması için yapması gereken bu konuda halka somut projelerle umut vermek.

Rasmussen araştırmasına göre Amerika’da çocukların geleceğinin anne ve babalarının yaşadığı hayattan daha iyi olacağına inananların oranı sadece % 14; % 65 oranında bir grup tersini düşünüyor. Daha 2010’da bu oranlar % 19’a % 59’du. Kısacası iki yıl gibi çok az bir zamanda hızlı değişimler oldu. Bütün bunlar Amerika’da ekonomi açısından geleceğe dönük kötümser bir bakış açısının hakim olduğunu ortaya koyuyor.

Bir ayrıntının da altını çizmek isterim. Yukarıda açıkladığım oranlar, kamuoyu araştırmalarında “approval rating” denilen yani bir adayın politikalarını, performansını değerlendiren oranlar için geçerli. Kamuoyu araştırmalarında bir de “favorability rating” denilen ve bir adayın genel olarak kişiliğine yönelik düşünceyi yansıtan oranlar var. Bu konuda Obama’nın daha önde olduğu görülüyor. (Real Clear Politics’e göre oranlar şöyle: % 50.6 Obama - % 45.1 Romney) Sonuçta adayın aldığı net oy, bu ikisinin yansıması oluyor.

Sonuçta araştırmalar gösteriyor ki, her iki aday da öne geçmek için çıkış yaratacak politikalar üretmeli. Özellikle Romney’in halk nezdindeki genel beğenilme oranını yükseltmek için uğraşması lazım. Obama’nın eşcinsellerin evlenebilmesini desteklemesi çok ciddi bir adımdı ve bu çıkışıyla liberal kesimlerde büyük takdir kazandı. İkinci büyük çıkışını, kaçak göçmenlerin Amerika’da kalıp çalışmalarına izin vereceğini açıklayarak yaptı. Çocukken ülkeye gelip yasalara uygun yaşayarak, orada eğitim alan genç nüfusu sınır dışı etmeyeceğini açıklaması, göçmenler arasında Romney’e göre önemli üstünlük sağladı.

Suriye ile olan ilişkiler ve müdahale olasılığı ise seçimi etkileyebilecek bir diğer konu. Ancak Obama’nın seçime kadar doğrudan müdahaleyi gündeme getirmeyeceği tahmin ediliyor.

Ama şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Amerikan halkında ne Obama’nın ne de Mitt Romney’in sorunlara çözüm olabileceğine dair güçlü bir inanç var. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler izleyecekleri politikalarda bazı farklılıklar olsa da, aynı sistemi savunan partiler. Nitekim seçmenlerin % 46’sı seçimin iki kötü aday arasında geçtiğini düşünüyor ve daha az kötü olarak gördüklerine oy vereceklerini söylüyorlar. Amerika’daki sistemin açmazlarından birisi bu. Demokratik ve Cumhuriyetçi Parti adaylarının dışındakilerin hiçbir şansı yok.

Amerika’daki başkanlık seçimlerini Obama’nın yeniden Demokratik Parti adayı olarak seçileceği kurultayı da yerinde izleyerek aktarmaya çalışacağım.

-

Hiç yorum yok: