© Zülal Kalkandelen / Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi / 15 Ocak 2012
Amerika’da Cumhuriyetçi Parti’nin 2012 Başkanlık seçimi için aday belirleme süreci çok çekişmeli geçiyor. Eski Massachusetts Valisi Mitt Romney, Iowa eyaletindeki önseçimde, kendisinden sonra gelen Rick Santorum’u sadece sekiz oy farkla geride bıraktı. Eski Pennsylvania Senatörü Santorum, beklenmeyen bir çıkış yapsa da, New Hampsire'daki seçimi de kazanan Romney, şu anda parti içinde en şanslı isim olarak görülüyor.
Eski vali olmasının dışında neler biliyoruz Romney hakkında?
Cumhuriyetçi Parti’den ama “Partizan değilim; ılımlıyım ve ilerici görüşlerim var” diyor. Diğer adaylara göre daha liberal görüşleriyle ve sürekli tavır değiştirmesiyle tanınıyor. Hatta önemli konulardaki tavır değişikliği nedeniyle “Mitt flip-flop Romney” diye anılıyor.
Romney’in bu özelliği, politik esprileriyle ünlü Conan O’Brien, Jon Stewart ve Jay Leno gibi televizyonculara da iyi malzeme oluşturdu. O’Brien’a göre, Romney, seçimlerde en azılı rakibiyle, yani 4 yıl önceki Romney’le mücadele edecek.
Ancak Romney’in hiç zikzak çizmeyeceği bir konu olduğunu da belirtmek gerek. Aşağıda bunu açıklamak için bazı rakamlar vereceğim.
Birkaç ay önce The American Dream adlı blogda yayınlanan bir makaleye göre, büyük Wall Street bankalarındaki yöneticilerin Ocak-Eylül 2011 arasındaki dokuz ayda başkanlık için yarışanlara yaptıkları toplam bağışın dolar bazındaki miktarları şöyle:
Mitt Romney: 813.300, Barack Obama: 198.874, Tim Pawlenty: 101.515, Rick Perry: 58.900, John Huntsman: 28.250, Ron Paul: 13.104, Herman Cain: 2715, Michelle Bachmann: 1500, Newt Gingrich: 1250.
Bu manzara şunu ortaya koyuyor: Mitt Romney’in oy oranı 2011’in ilk dokuz ayında yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 20’ler dolayında olsa da, Goldman Sachs, Morgan Stanley, Bank of America, JP Morgan Chase ve Citigroup gibi dev Wall Street bankalarının çalışanları kendisine 813.300 dolar bağış yaptı. Aynı dönemde diğer bütün Cumhuriyetçi Parti adaylarına verilen toplam bağış ise, 105.719 dolarda kaldı.
Açıkça görüldüğü gibi, Wall Street 2012 başkanlık seçimlerine para gücünü kullanarak yine müdahale ediyor. Peki neden Romney’i destekliyorlar?
Son ekonomik krizde bankaları kurtarma operasyonunun en ateşli temsilcilerinden biriydi kendisi. Milyarlarca doların Amerikan halkının cebinden alınıp bankalara transfer edilmesini savundu. Yeni bir kriz olursa bunu yine isteyeceğine hiç şüphe yok.
Dev şirketler ile adaylar arasındaki çıkar ilişkisi ortada. Amerika’da seçim sürecinde reklam için kim ne kadar para toplayıp harcayabilirse, o kazanır. Bu da bir gerçek. Bu durumda Mitt Romney, kürtaj, sağlık sigortası, küresel ısınma, yasadışı göçmenlerin durumu gibi konularda Cumhuriyetçi Parti tabanını kazanmak için görüşlerini değiştirse de, belli ki bankaların çıkarları söz konusu olduğunda tavrı hep aynı kalacak.
Aslında madem bu kadar rahatça tavır değiştirebiliyor, ben Romney’in Guantanamo konusundaki görüşünden vazgeçmesini dilerim. Ne demişti 2007’de? “Tutuklular Guantanamo’da olduğu için memnunum. Onların topraklarımızda bulunmasını, burada olduklarındaki gibi avukatlara ulaşmalarını istemiyorum. Bazı insanlar Guantanamo’yu kapatmamız gerektiğini söylüyor; bana göre genişletilmeli.”
Romney gibi Obama’nın da bu konuda yeniden değişmesi lazım. 2008 seçimlerinden önce bu işkence yuvasını kapatacağını söyleyen Obama, kısa bir süre önce, Amerikan vatandaşlarının da Guantanamo’ya atılıp süresiz tutuklu kalmalarının önünü açan bir yasa imzaladı. Bakalım 2012 seçiminden önce 2008 çizgisine dönecek mi?
Anlaşılıyor ki, Amerikalı politikacılar, düz dikişi bir tek Wall Street çıkarlarını savunurken tutturabiliyor...
-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder