© Zülal Kalkandelen/ DÜNYALI YAZILAR
Cumhuriyet Pazar Dergi/ 10 Ekim 2010
Başlıktaki ifade, City University of New York’tan (CUNY) Prof. David Harvey’e ait. Antropoloji ve coğrafya alanlarında uzmanlaşmış bir sosyal teorisyen Harvey. Kapitalizm, neoliberalizm, postmodernizm, kent ve sosyal adalet konularına Marksist açıdan yaklaşan saygın bir bilim insanı.
Geçen hafta yeni çıkan kitabı "The Enigma of Capital"in New York’taki tanıtım toplantısında başlıktaki sözü tekrarlarken, kitabındaki şu satırları dile getirerek katılımcılara sordu:
“Eğer 1990’ların sonundaki alternatif küreselleşme hareketi ‘Başka bir dünya mümkündür’ şeklinde bir bildirimde bulunduysa, o zaman neden ‘Başka bir komünizm mümkündür’ de denilemesin?”
Harvey’in bunu dayandırdığı görüşün hareket noktası şu: Günümüzde komünistlerin, Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’da ortaya koyduğu çerçevede partileri yok. Var olanlar, her zaman ve her yerde, kapitalizmin sınırlarının ve yıkıcı etkisinin farkında olan bir grup olarak ortaya çıkıyor ve bu sistemin önerdiğinden farklı bir gelecek yaratmak için aralıksız çalışıyor. Geleneksel komünizm unutulmuş olsa da, bugün aramızda milyonlarca gerçek komünist yaşıyor. Ve bunlar, düşünceleri doğrultusunda çalışmalar yapmaya istekli. Eğer bir değişim başarılacaksa, “Başka bir komünizm mümkündür” denilmelidir. Çünkü kapitalizmin bugünkü durumu bunu gerektiriyor.
Harvey’in 2010 yılında New York’ta bunları söylemesi, elbette tesadüf değil. Amerika’nın tüm dünyayı sürüklediği küresel krizi en iyi analiz edenlerden birisi kendisi. Bu ülkede demokrasi diye yutturulmaya çalışılan sistemin aslında nasıl büyük bir aldatmaca olduğunun da farkında...
Bu nedenle de, Amerika’da gerçekte tek partili bir düzenin olduğunu söylüyor. Harvey’in “Party of Wall Street” dediği, aslında hem Cumhuriyetçi Parti’yi hem Demokratik Parti’yi kapsayan, sermayenin çıkarını gözeten büyük güçtür.
Öyleyse neden antikapitalistler bu güce karşı bir araya gelmesin? “Komünist” sözcüğünün Avrupa’dan farklı olarak Amerika’da nasıl olumsuz bir algılamaya yol açtığının da bilincinde Harvey.
Ama bir hareket yaratılacaksa, ismin çok önemli olmadığını, haksızlıklara karşı öfke duyanların “Party of Indignation” adı altında birleşebileceğini söylüyor.
***
Tüm dünyada yaşanan son ekonomik kriz, kapitalizmin vahşetine bir kez daha tanık etti insanlığı. Prof. Harvey’in kitabında anlattıkları ise, kapitalizmin bir sistem olarak bütün hatalarını çok iyi ortaya seriyor.
Kitabın ayrıntılarına girmek bu yazıda olanaklı değil. Ancak şunu söylemek gerekir ki, çok yalın ve anlaşılır bir dille yazılmış. Hatta kendisinin söylediğine göre, “Okuduğum ilk dipnotsuz akademik kitap!” diyerek bunu sevinçle karşılayanlar çokmuş.
Harvey’in isteği, kapitalizm gibi emeği sömüren bir sistem yerine sosyalist çözümleri hayata geçirmek ve bunu yapabilmek için de bugünkü durum hakkında halkı aydınlatmak. Kitabı bu amaçla yazdığını özellikle belirtiyor. Bu noktada bütün sola, sosyalist partilere de bir önerisi var: Söyleyeceklerinizi en basit şekilde, herkesin anlayacağı biçimde söyleyin.
Harvey, bunun inançla ve sabırla yapılmasının gereğini de açıklıyor: Kapitalizm asla kendi kendine yıkılyamayacak; itelenmesi lazım. Sermaye birikimi asla bitmeyecek; engellenmesi lazım. Kapitalist sınıf, asla kendi isteğiyle gücünden feragat etmeyecek; durdurulması lazım.
En başa dönersek, başka bir düzen kurulabilir. Ama bu asla Sovyetler Birliği’nde örneği görülen türden baskıcı bir rejim değildir; hümanizm yönü öne çıkan, paylaşımcı, sömürüye karşı duran bir düzendir.
Harvey’in dediği gibi, başka bir komünizm mümkündür.
-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder