2 Kasım 2009 Pazartesi

Neden bu tutarsızlık?

© Zülal Kalkandelen/ Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi/ 1 Kasım 2009

Bugün hayvan haklarından söz edeceğim. Bunun beni popüler yapmayacağını biliyorum; sanattan, bilimden, edebiyattan söz etmenin yapmadığı gibi, o da yapmayacak.

Üstelik bu yazıda savunduklarımla, insanlığın çok büyük bir kesimini karşıma alacak bile olabilirim. Ama bugün 1 Kasım Dünya Vegan Günü...

Bayramımı kutlamaya hazırlanırken aklıma bazı sorular takıldı yine... Bu yazı da, o sorulara yanıt ararken ortaya çıktı...

***

Geçen gün televizyonda bir haber gördüm. Adana’da iki operasyon yapılmış, toplam 600 kilo at ve eşek eti ile kesilmeyi bekleyen 47 eşek ele geçirilmiş...

Etleri kullanan kebapçı da, dükkanının camına şu tarifeyi asmış: Et kavurma 2.5 TL, Adana kebap 2 TL, Tavuk bonfile şiş 2 TL...

Aynı haberi sonra internette okudum. Olayın dehşeti ile sarsılmışken, bir de okuyucu yorumlarına bakma hatasında bulundum. Yorum yapanlar üç gruba ayrılıyor...

Bir grup, at ve eşek etini insanlara yedirenleri kınayıp, bunun insan sağlığına aykırı olduğunu savunuyor. Bunlardan birisi şöyle yazmış: “İşte Adana kebap demek onun için lezzetliymiş. Yazıklar olsun... İnsanların sağlığıyla oynayanlara merak ediyorum ne ceza verecekler. Bu yüzsüzlere gece gündüz 1 yıl çiğ eşek ve at eti yedireceksin.

İkinci grup, at ve eşek etinin de yenilebileceğini, Çin’de insanların canlı her şeyi yediğini söylüyor. Hatta birisi diyor ki; “Unutmayalım, Orta Asya'dayken at eti yiyorduk. Özbekistan'daki soydaşlarımız için at eti hâlâ en makbul ettir. Eşek de zaten atın kuzenidir. O kadar velveleye gerek yok. Eşekler canlı yakalandığına göre, eti taze olarak sunuyorlarmış.

Tek tük bir iki kişiden oluşan üçüncü gruptakilerse, “Zavallı atlara ve eşeklere yazık değil mi?” diye soruyor...

***

At ve eşek etinin insan sağlığına etkisini bilim insanlarına sormak gerekir. Ama bildiğim kadarıyla, birçok Avrupa ve Asya ülkesinde tüketiliyor bu etler...

Benim anlamadığım, et yeme konusundaki ikiyüzlü yaklaşım: Kuzu, koyun, dana, tavuk eti tüketmekte bir sorun görmeyenler, at ya da eşek etini tiksindirici buluyor...

Asıl merak ettiğim, birinci ve üçüncü gruptakilerin tutarsızlığının nedeni... İkinci gruptakilerle zaten tamamen farklı fikirdeyim; ama onların kendi içinde daha tutarlı olduğunu kabul etmek gerekir...

Bu durum karşısında aklıma şu sorular geliyor: Sağlığa aykırı bir durum yaratmadığı sürece, neden bazı hayvanların yenmesi uygun da bazılarının değil? Neden birisi makbul de diğeri yasak?

Domuz eti dinen günah olduğu için yasak; peki at, zürafa, maymun eti neden yasak? Bu konudaki kuralları kim, ne belirliyor?

Kuzu yiyenin, kesilen eşeklere acıma hakkı var mı? Kesilen bir eşek acıma duygusu uyandırıyorsa, aynı duygu, neden koyun kesilirken harekete geçmiyor?

***

Dikkat edilirse, burada neden et yendiğini sormuyorum...

Elbette bana göre, ideal bir dünya, hayvanların kesilmediği, derilerinden ayakkabı vs. yapılmadığı; kısaca bir eşya gibi kullanılmadığı bir dünya olurdu. Ama çok açık ki, yaşadığımız dünya mükemmel değil...

Ayrıca bu konuda agresif bir tavır takınmamaya özen gösteriyorum. Çünkü herkesin yaşayacağı tek bir hayatı ve kullanabileceği bir aklı var. Aklının hayatında özgür olmalı insanlar...

Ancak tutarsızlığın gerisindeki neden düşündürüyor beni... Yerleşik kültürün ve geleneklerin insanların algılarında önemli bir belirleyici olduğunu biliyorum. Yine de toplumda benimsenmiş kuralların, adetlerin ardında bir mantık olmalı...

Böyle düşünüyor insan ve ömür de, o mantığı aramakla geçiyor...

1 yorum:

Nevin dedi ki...

Tutarsizlik aslinda insanin dogasinda olan bir yapi. Her konusa turtarsizsiz. Yada tutarsiz olmak isimize geliyor demek daha dogru olur..

Bu sadece yedigimiz urunler konusunda degil, ama yetistirdigimiz cocuklar, verdigimiz oylar, dinlegimiz muzikler, yazdigimiz yazilar, giyindigimiz kiyafetler, evlendigmiz insanlar, para kazanmak icin gittigimiz isler.... etc etc....

Dunya tutarsizliklar ve iki yuzlulukler ile dolu.....
Din, politika ve para, bir kere herseyden evvel en kirli kurumlar.....

yedigimiz yemekler en son dusunulmesi gereken promlem.... ama oda global bir problemin bir parcasi maglesef... :(