11 Aralık 2011 Pazar

GOL KADAR TEZAHÜRAT ALAN GÖL

© Zülal Kalkandelen / Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi / 11 Aralık 2011

Birkaç haftadır yazdığım İzlanda yazılarına geçen hafta ara verince okuyuculardan çok sayıda ileti aldım. Heyecanla yeni bir yazı beklediklerini belirtip, sitem ediyorlardı. Fransa, İngiltere ya da başka bir Avrupa ülkesi hakkında yazsanız bu kadar ilgi görmeyebilir. Ama belli ki İzlanda, çok sayıda insan için merak konusu.

Nasıl merak edilmesin ki? Yüzde 52’si volkanik çöl, yüzde 12’si buzul, yüzde 11’i soğumuş lav akıntıları ile kaplanmış, eşsiz bir doğaya sahip. Karayoluyla kent merkezine 40 dakika uzaklıktaki jeotermal merkez Blue Lagoon’a (Mavi Göl) giderken tanık olduğum bir olay, o olağanüstü güzellikteki doğanın insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi göstermesi bakımından ilginçti.

Göle günlük tur düzenleyen firmalardan birinin otobüsündeydik. Amerikalı, Japon, Fransız, Alman, İngiliz turistlerin ağırlıkta olduğu yaklaşık 40 kişilik otobüs, bir yamaçtan aşağıya doğru inerken göründü Mavi Göl.

Yanardağdan fışkıran lavlarla küllerin rüzgar ve yağmurla birleşip oluşturduğu siyah dağlar arasında yer alan gök mavisi rengindeki gölü gördüğümüzde, otobüsten yükselen sesi hiç unutmayacağım. Kimisi çığlık attı, kimisi “Aman Tanrım!” diye bağırdı, kimisi de ıslık çaldı. Milli takım gol atınca bulunduğunuz yerde büyük bir gürültü kopar ya, aynen o sahne yaşandı otobüste.

Herkes ayağa kalkmış, fotoğraf çekiyor, gördüklerinin gerçek olduğuna inanmaya çalışıyordu. Otobüsten indiğimizde, üzerinden buharlar yükselen, mavi bir süt görünümündeki gölü daha yakından gördük.

Yerin 2000 metre altından gelen 240 derecedeki deniz suyunun topraktaki minerallerle karışıp yüzeye çıkmasıyla mavi bir süt görünümünü almış göl. Dondurucu soğukta mayolarınızı giyip, üzerinden dumanlar çıkan banyo suyu sıcaklığındaki göle girdiğinizde sanki zaman duruyor.

Dağların ardından süzülen güneş ışıklarının yarattığı parlaklık da gölün üzerine düşünce, kendinizi başka bir dünyada hissediyorsunuz. Göldeki mineraller cilde faydalı olduğu için herkes alıp yüzüne sürüyor. Böylece beyaz mineral maskeli insanların arasında göl banyosu yaparken, insansı ama farklı bir türde canlı grubuyla birlikte yeni bir evrende olduğunuzu hayal ediyorsunuz. Üstelik bulunduğunuz koordinat, tam olarak Avrasya ile Amerika tektonik tabakalarının buluştuğu nokta olduğundan, coğrafi olarak da iki kıta arasında bir yerdesiniz.

Bugün lafı daha fazla uzatmayacağım. Çünkü bu kadar uzun uzun anlattığım Mavi Göl’ün fotoğrafına yer kalsın istedim. İzlanda, benim için doğanın gücünü bir kez daha kanıtlayan bir ülke oldu. Bir gölün bir gol kadar tezahürat aldığına orada tanık oldum.

Hiç yorum yok: