9 Mayıs 2010 Pazar

Bir Medya Efsanesi

© Zülal Kalkandelen/ Dünyalı Yazılar
Cumhuriyet Pazar Dergi/ 9 Mayıs 2010

Bir süredir gündemde tutulan bir medya efsanesi var: Deniliyor ki; küreselleşen dünyada modern insanın yaşam tarzı ve alışkanlıkları değişti, artık eskisi gibi oturup uzun uzun okuyacak zamanı ve isteği yok. Bu nedenle, ayrıntılı haberlerin okunma şansı azdır; ancak kısa ve eğlendirici yazılarla okuyucunun ilgisi çekilebilir.

Bana göre bu görüş, hep söylenen ama doğruluğu bir türlü kanıtlanamayan şehir efsanelerini andırıyor.

Durmadan kendi hayatını, yediğini içtiğini yazıp işin kolayına kaçmayı tercih edenlerin savunduğu bir medya efsanesidir bu. Çıkış noktası da, araştırmacı gazeteciliği eski modaymış gibi gösterip önemsizleştirmeye çalışan bir anlayıştır...

“Nerden biliyorsun bunun medya efsanesi olduğunu?” derseniz, ona da yanıtım var. Dünyanın en büyük haber ajanslarından Reuters, geçen yıldan beri sürdürdüğü bir uygulamayla, araştırmacı gazeteciliği öne çıkaran haberlere imza atıyor.

Bunun sağlanması için, kurumsal gelişmelerden sorumlu bir editörlük görevi bile oluşturuldu. Ajansta bu görevi üstlenen Jim Impoco, Reuters’in böyle bir uygulamaya yönelmesinin nedeninin, bu tür haberlere gösterilen ilgi olduğunu söylüyor.

Reuters’in İnternet Haberleri Editörü Keith McCallister’ın verdiği bilgiye göreyse, araştırmacı gazetecilik haberleri, diğer makalelerin 10 katı okuyucu çekiyor. Mart ayında Amerika'da abonelerin en çok okuduğu 4 Reuters haberinin 3’ü, diğerlerine göre daha uzun olan araştırmacı gazetecilik makaleleri...

Şimdi bu yöndeki talebi karşılamak için, iki yeni editör daha alıyor Reuters. Birisi Londra’da, diğeri Singapur’da görev yapacak bu yeni editörler, Avrupa ve Asya’ya yönelik soruşturmacı haberlere yoğunlaşacak.

***

Diğer yandan, medya imparatoru Rupert Murdoch, bir süre önce News Corporation bünyesindeki gazete ve televizyonların internet sitelerini paralı yapacağını açıkladı.

İnternet ücretsiz haber siteleriyle dolup taşarken böyle bir uygulamanın başarılı olması için, elbette o sitelerin özel haberlerle ve ilgi çekici yazılarla talep yaratması gerek.

Kanımca bunun da yolu, sonunda yine araştırmacı gazeteciliğe çıkacak. Çünkü ses getiren habercilik, ancak ayrıntının peşine düşerek yapılıyor. Kimsenin görmediğini ya da perde arkasında kalanları bulmak için, emek, zaman ve para harcamak gerekiyor.

Geçen ay WikiLeaks.org’un yayınladığı video bu konuda çok önemli bir örnek oluşturdu. Irak’taki Amerikan askerlerinin sivillere açtığı ateş sonucu meydana gelen katliamı açıkça gösteren video, internette izlenme rekorları kırdı.

Oysa olay, yıllar önce yazılı basına yansımıştı. Fakat basının konuyu ayrıntısıyla inceleme gereği duymaması, çarpıcı gerçekleri gözden kaçırmasına neden oldu.

WikiLeaks olayından sonra, şimdi bütün dünyadaki medya uzmanları, araştırmacı gazeteciliğe ne kadar ihtiyacımız olduğunu ve bunun internette nasıl geliştirilebileceğini tartışıyor.

***

Yazının başındaki efsane meselesine gelirsek... Kim, size, insanların uzun, ayrıntılı soruşturmacı haberlere ilgi duymadığını söylüyorsa, doğru söylemiyor. Peki neden böyle söylüyorlar?

Araştırmacı gazetecilik hem pahalı olduğu, hem de birilerinin (çoğunlukla da siyasetçilerin) keyfini bozduğu için patronların; zor olduğu için de, köşesinde oturup sallamaya alışmış bazı gazetecilerin işine gelmiyor...

Evet, gerçekleri ortaya çıkarmak zaman alıcı ve masraflı; ama gazeteciliğin temel işlevi gerçekleri bulup yazmak değilse nedir?

-

Hiç yorum yok: