20 Şubat 2011 Pazar

"Sahte Solcu" yazıma tepkiler

© Zülal Kalkandelen/ DÜNYALI YAZILAR
Cumhuriyet Pazar Dergi/ 20 Şubat 2011

Geçenlerde yazdığım “Sahte Solcu” başlıklı yazıma çok sayıda okuyucudan yorum geldi. (Yazıyı daha önce okumamış olanlar, bu linkten okuyabilir: http://www.zulalkalkandelen.com/2011/01/sahte-solcu.html )

AKP’ye verilen “liberal sol” desteğin nedenini irdelediğim o yazıda, Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmadan söz etmiştim. Siyaset bilimci Brendan Nyhan’ın başkanlık ettiği bu araştırma, gerçeklerin mutlaka insanların önceden sahip oldukları fikirlerin değiştirmesine yol açmadığını; üstelik ters yönde bir etki yarattığını ortaya koyuyor.

Nyhan’ın belirttiğine göre, “yanıldığını itiraf etme düşüncesi insanlar için ürkütücü.” Böyle bir durumda, “bilişsel uyumsuzluktan kaçınmak için ‘geri tepme’ denilen savunma mekanizması devreye giriyor.

Ben, bu bilgilerden yola çıkarak, araştırmanın bulgularının AKP’ye destek veren “liberal sol” denilen kesimin siyasal davranışını açıklamakta kullanılabileceğini yazmış ve bazı yorumlar yapmıştım.

***

Yazım üzerine okurum Sayın Cumhur Mumcu’dan toplu bir gönderi olarak çok sayıda kişiye iletilen bir e-posta aldım. Sayın Mumcu’nun görüşlerini, konuyla ilgilenen okuyucularla paylaşmamın etik bir davranış olacağını düşünüyorum.

Uzunluğu nedeniyle kısaltarak vermem gerekiyor ama ana hatlarıyla şöyle diyor Cumhur Mumcu:

Öncelikle belirtelim ki, gazete yazılarının artık bilimsel araştırmalardan faydalanılarak yazılması hem gazeteciliğin hem de bizzat Sayın Zülal Kalkandelen'in adına hürmete değer bir eylem. Tanıtımın amacı, hiçbir gerçek solcunun iktidara destek vermeyeceği şeklinde veriliyor.

İktidara desteğin bireysel bir çıkış noktası olduğu düşünülürse, araştırmanın tamamı okunduğu zaman, bu sahte diye nitelenen solcuların yerine, birçok grup veya ideolojik siyasal davranış tiplerinin de konulabileceğini görmek zor değil. Yani konu sadece solcuların sahte olması değil. Yanıldığını kabul etmemek için kendini kendini kandıran milliyetçiler de olabileceği gibi, Atatürkçüler veya Zülal Kalkandelen'in ifadesiyle liberal solcular da var. Araştırma nesnel. Bir başka deyişle tüm siyasal davranış tipleri için geçerli.

Ama Sayın Kalkandelen, ondan çok öznel sonuçlar çıkarıyor. Bu tür araştırmaları bulunduğu teorik mekandan alıp bir tek zümrenin yanlışı diye pratik bir alana taşımak doğru bir düşünce değil. Bunu bir Atatürkçü olarak söylemek bana ne kadar rahatsızlık verse de, bugün eleştirdiğimiz yanlışların benzerlerinin geçmişte Atatürkçüler tarafından da yapıldığını gözlemliyoruz.


***

Bunun üzerine Sayın Mumcu’ya gönderdiğim iletide, bir bilimsel çalışmanın sonuçlarını AKP yandaşı solcular için yorumladığımı; ancak bunun, araştırmanın başka siyasi düşünceler için de uygulanamayacağı anlamına gelmediğini belirttim. Elbette aynı araştırmadan yola çıkarak diğer siyasi görüşler için de yorumlar yapılabilir ama bu benimkini geçersiz kılmaz.

Sayın Mumcu, takıldığı konunun tam da bu noktada; eleştirisinin o "de" kipinin içinde saklı olduğunu söylüyor. Çünkü yazımda, bu "de" kipini belirtecek bir sözcük olmadığı görüşünde...

Sonuç olarak, sözü geçen araştırma elbette doğrudan AKP’yi destekleyen “liberal sol” üzerinde yapılmış değildir.

Ben yazımda, siyasal davranışlar üzerindeki bilimsel bir çalışmayı kullanarak, konunun bir yönüne ışık tutan bir yorumda bulundum. Ama bu yorumu yaparken, aynı araştırmanın başka siyasi görüşlere de uygulanabileceğini ayrıca belirtmedim. Çünkü bu zaten Sayın Mumcu’nun dediği gibi açıkça belli...

Bu hafta bu konuyu yeniden gündeme getirme gereği hissettim. Çünkü herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermek istemem. Şu kesin ki, Cumhur Mumcu ile bilime saygı konusunda ortak bir tavır içindeyiz.

_

Hiç yorum yok: