22 Ağustos 2010 Pazar

Suçlu fanatizmdir!

© Zülal Kalkandelen/ DÜNYALI YAZILAR
Cumhuriyet Pazar Dergi/ 22 Ağustos 2010

11 Eylül terör saldırılarının 9. yıldönümüne üç hafta kala Amerika’da ciddi bir tartışma yaşanıyor. Çünkü Ground Zero'ya (Sıfır Noktası-saldırıdan önce İkiz Kuleler'in yer aldığı bölge) iki blok uzaklıktaki bir alanda cami yapılması gündemde...

The Cordoba Initiative adlı kuruluş, bir süre önce o bölgede bir İslami kültür merkezi inşa etmek için girişimde bulundu. Anlaşıldığı üzere, Park51 adını alacak bu merkezin içinde caminin yanı sıra, saldırılarda ölenler için yapılacak bir anıt da bulunacak. Yetkililere göre amaç, “ılımlı Müslümanlar için bir eğitim ve kültür merkezi yapmak.”

Kent yönetimi konuyu dini özgürlük ve özel mülk edinme hakkı çerçevesinde değerlendirip merkezin yapımına destek verince olanlar oldu. İlk önce dinci sağ kanattan müthiş ırkçı tepkiler yağdı. Bunun 11 Eylül’de ölenlere hakaret olduğu, “İslam’ın fethettiği topraklarda cami yapıldığı” söylendi.

Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelenlerinden Sarah Palin, Twitter sayfasından şu yorumda bulundu: “Bu, gereksiz bir provokasyondur; kalbe inen hançerdir.

Medyada ise, birçok Amerikalı’nın “düşmanın bu merkezi sembolik bir zafer olarak göreceği” endişesini taşıdığı yönünde haberler çıktı.

Tabii bu durumla en çok dalga geçen, yine The Daily Show'un sunucusu Jon Stewart oldu. Şovunda, "Cami yapmak için Ground Zero'dan kaç blok ara verilirse uygun olur?" diye sordu. Ardından ekrana ünlü TV şahsiyetlerinin yanıtları geldi: 5, 10, 15...

***

Ama bütün tepkiler arasında bir tanesi var ki, gelmiş geçmiş en büyük provokasyonlar tarihine geçecek türden...

Fox News’daki “Red Eye” programının sunucusu Greg Gutfeld, yapılacak caminin yanına bir gay barı açacağını duyurdu. Gece ve gündüz sürekli açık kalacak bu bar, sadece Batılı erkeklere değil, Müslüman gaylere de hizmet verecekmiş...

Gutfeld, blogunda şöyle yazıyor:

Müslüman yatırımcılar, Ground Zero'nun yanında cami yapma fikrinin, Müslümanlarla diğer inançlara mensup olanların ilişkilerini güçlendirme amacını taşıdığını söylüyor. Ben, bir Amerikalı olarak, onların cami yapma hakları olduğuna inanıyorum. Sonuçta arsayı alıp yasalara göre davranıyorlar. Onları kim durdurabilir ki? Benim de, toplumsal yakınlık sağlamak için aynı şekilde davranmaya karar vermemin nedeni bu. Bildiğiniz gibi, Müslümanlık eşcinselliğe hoş bakmıyor. İslam dünyasındaki eşcinsel düşmanlığını azaltmak amacıyla barı açıyorum.

***

Ortalık bu kadar hassas bir konuda böyle karışınca, bir politikacı ne yapar? Bazıları Sarah Palin gibi bu durumdan faydalanmak için kışkırtıcı açıklamalarla ateşin üzerine benzin döker.

Bazısı da, ABD’nin ünlü Yahudi örgütü Anti-Defamation League (İftira Karşıtı Birlik) gibi, “Bu haklarla değil, neyin hakça olduğuyla ilgili” diyerek tartışmayı kızıştırır.

Kimisi de Obama gibi önce “Müslümanlar da, bu ülkede yaşayan herkes gibi, dinlerini özgürce yaşama hakkına sahiptir" diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışır; sonra da tepkiler üzerine, "Yer seçiminin doğru olduğunu söylemedim" der.

***

11 Eylül’ü New York’ta bizzat yaşamış biri olarak halkın o olayla ilgili duygularını çok iyi biliyorum. Hangi ülkenin vatandaşı olduğunuz önemli değil; insanlıktan nasibini almış herkes, o vahşeti nefretle kınar. Aradan geçen zamana karşın, Amerikan halkının bu konuda hâlâ çok hassas olması da doğal...

Ancak hatalı olan şu: 11 Eylül saldırıları, Müslüman dünyayla Batı arasında savaş başlatmak için birilerince planlandı. Bu vahim saldırının suçu, topluca bir dine inananlara yüklenilemez...

Suçlu, bu katliamı gerçekleştirenlerdir. Suçlu fanatizmdir!

-

Hiç yorum yok: